Adidas’ın piyasaya çıkardığı ve oldukça beğenilen ayakkabılarından olan Adidas Torsion System, özellikle spor ekipmanlarının teknolojik unsurlarla birleştiği noktada yakalanan başarıların örneklerinden biri olarak ele alınabilir. Modelin ilk piyasaya çıkartıldığı sene 1988’dir ve o süreçlerden günümüze her daim özellikleri geliştirilerek, ayak sağlığını ve rahat spor yapma alışkanlığını sorunsuz olarak sürdürebilmek için kullanıcılara mükemmel destek veren bir ürün olarak karşımıza çıkar.

Özel olarak performans gösterilmesi gereken zamanlar için tasarlanan bu ürün, özellikle koşu sporuyla yakından ilgilenen bireyler için ve koşu sporcuları için tam olarak 32 yıldır geliştirilerek kullanılan bir teknolojidir. Sakatlanma durumlarının ciddi anlamda önüne geçebilen Adidas Torsion, ayakkabının tabanında termoplastik bir yapının yer alması ile birlikte aynı zamanda ayağın ön kısmının ve arka kısmının koşu esnasında birbirinden bağımsız olarak hareket edebilmesine olanak sağlamıştır.

Ayakkabının Taban Kısmında Bulunan Köprü Sistemi

Koşu esnasında ayağın ön ve arka kısımlarının doğru hareket etmesi oldukça önemli olduğundan, Torsion’un dizayn edilme aşamasında tamamen bu özelliğe yoğunlaşılmıştır. “Termoplastik kemer desteği” olarak da adlandırılan bu teknoloji sayesinde hareket gerektiren sporlarda en yüksek seviye destek sağlanarak ayağın ve bedenin arasındaki denge kusursuz olarak elde edilebilmektedir.

Adidas ZX Torsion Modeli

Bahsetmiş olduğumuz gibi 80’li yıllardan itibaren geliştirilmekte olan bu teknoloji, sporcuların giyebileceği tarzdan çıkıp sokak modasına uyarlandığında da ortaya efsane olan Adidas ZX Torsion modeli çıkartılmıştır. Nostaljik olarak temel tasarım modellerinin üzerine çağa ayak uyduran yeniliklerle karşımıza çıkan bu seri, “vintage akım” dediğimiz ayakkabı trendlerinin arasında yerini almıştır.

Dış malzemesinde süet kumaşı ve file detaylar kullanılan bu spor ayakkabıya yine koşu ayakkabılarında bulunan taban yastıklama özelliği de eklenerek orjinalliğinin bozulmasının önüne geçilmiştir. Aynı zamanda enerji geri dönüşümü sağlamasına olanak veren özellikleri de olan ZX Torsion, tasarım detayında yer alan reflektör detaylarıyla da oldukça dikkat çekicidir.

Climacool teknolojisi, Adidas’ın spor giyim sektörü için ortaya çıkarmış olduğu oldukça başarılı bir kumaş teknolojisidir. Sporcu erkeklerin ve kadınların, ilgilendikleri spor dallarıyla ilgili özel olarak giydikleri bir takım kıyafetlerin, ekipmanların ve ayakkabıların olduğu bilinen bir gerçektir. Bu gerçekliğe göre üretilmiş olan kıyafetlere de ihtiyaçlar doğrultusunda pek çok teknolojik özellik ekleyen markalar, kullanıcı sporcuların ürünlerden memnun olmaları için ekstra araştırma ve geliştirme süreçlerinde bulunmaktadırlar.

Geliştirilen bu teknoloji de sporcuların özellikle sıcak havalarda yaptıkları sporlarda terleme durumunu minimize ederek vücutlarının olması gereken standart sıcaklıklarda kalmasını sağlamaktadır. İlk geliştirildiği günden itibaren Adidas’ın sektör içerisinde oldukça başarı yakalamasını sağlayan bu teknik inovasyon, hala üzerinde çalışılan ve daha da iyi hale getirilmesi için çalışmalar yapılan bir özellik olarak kabul edilebilir.

Climacool Teknolojisi Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Climacool teknolojisi ilk olarak İngiltere’deki Loughborough Üniversitesi’nde görevli olan DR. George Haveinth tarafından ortaya çıkartılmıştır. Bu uzmanın yaptığı araştırmalarda, hem kadın sporcuların hem de erkek sporcuların farklı spor dallarıyla ilgili yaptıkları egzersizlerde vücut ısılarının ne olduğu, ne kadar terledikleri, ne kadar sürede terledikleri, verilerin alındığı deneklerin yaşları gibi veriler toplanarak üretilecek kumaşlarla bu verilerin en verimli sonuçlar çıkartacağı halinin nasıl olacağına dair çalışmalar yürütülmüştür.

Çalışmaların sonucunda geliştirilen Climacool kumaş, kadın ve erkek vücudundaki en çok terleyen noktalarda ve sıcaklığın en çok yükseldiği noktalarda nem emici özellikler göstererek ıslaklığı vücudun dışına atan mikro deliklere sahip bir kumaş türü olarak piyasaya sürülmüştür. 

Kıyafetlerde ve ayakkabılarda kullanılan bu teknoloji, vücudu ve ayağı sıkmadan deri havalandırması yaparak her daim ortalama sıcaklıkta kalınmasını sağlar. Özellikle formaların yaka kısımlarına yerleştirilen iletken bantlar da bu özellikteki kıyafetlerin ısınan bölgelerdeki ısının kaybolmasını sağlayarak beynimize soğukluk hissi göndermektedir.

Adidas Climacool ayakkabı modelleri de az önce anlatmış olduğumuz teknoloji sayesinde ayak sağlığına çok büyük katkılar sağlamaktadır. Bu ürünlerin test aşamasında denek olarak yer alan atlet Haile Gebrselassie, katıldığı olimpiyatlarda Climacool özellikli kıyafetler ve ayakkabılarla yarışmış; dünya rekorunun ve altın madalyanın sahibi olmuştur. Ayakkabıların hem iç kısmında hem de dış kısmında yer alan hava akımı özelliği sayesinde ayakların da terleyip kokmasını, rahatsızlık hissini ortadan kaldırarak ayağın ısısını kontrol altında tutmaktadır.

Fit Adapt teknolojisi, Nike tarafından piyasaya sürülmüş ve dünya çapında oldukça ses getiren bir özellik olmuştur. Bu özellik gereği spor ayakkabıları akıllı telefonlarla senkronize edilerek; telefonlara indirilen bir application (uygulama) sayesinde ayakkabıların ayakta bulunduğu esnalarda sıkılığının (bağcık olarak) kontrolünün sağlanmasına yaramaktadır. Bir nevi telefon üzerinden ayakkabıların kumanda edilebilmesini sağlayan bu sistem, ayakkabı teknolojisinde sınırların ne kadar zorlanabileceğinin Nike tarafından sektöre gösterilmesini sağlamıştır.

Genelde Nike Adapt BB ismiyle de karşımıza çıkan bu özellik, kişilerin ister günlük egzersizlerinde ister bulunmuş oldukları karşılaşmaların mola süreçlerinde ayakkabılarının ayaklarına göre olan sıkılığını ayarlayabilme şansına sahip olmalarına yaramaktadır. Ayakkabının altında yer alan kişiye özel çarklı düzenek, kişilerin ayak yapılarına uygun olacak şekilde ayakkabının bağcık kısmının ne kadar gerilmesi gerektiğini tespit ederek ayağın ayakkabının içinde mümkün olan en rahat pozisyona gelmesini sağlamaktadır.

Bahsetmiş olduğumuz özelliklere kullanım imkanı sunan teknoloji isteğe göre manuel, isteğe göre de telefonlara indirilecek uygulamalar sayesinde kontrol edilebilmekte. Android ya da IPhone telefonlara indirilebilecek “Nike Adapt” uygulaması sayesinde ayakkabının sıkılık ayarları kontrol altına alınabilmekte. Özellikle basketbolcular maç aralarında uygulamayı kullanarak ayakkabıyı tamamen gevşetip rahat adımlar atarken, maçın başlamasına çok az süre kaldığında bağcıkların ayarlamasını yaparak ayaklarının maça uygun şekilde ayakkabının içerisinde sabitlenmesini sağlamaktalar.

Ayakkabının Altında Batarya Desteği de Bulunuyor

Nike Adapt ayakkabı sağladığı teknoloji sayesinde sporcuların ayakkabı alışkanlıklarını bir hayli değiştireceğe benziyor. Çünkü bugüne kadar hiçbir markanın piyasaya süremediği özellikte bir ayakkabıyı geliştiren Nike, ayakkabıyı sadece ayakkabı olmaktan çıkartıp çağın bütün dinamiklerine uygun hale getirmiştir. Özellikle ayakkabının akıllı telefonlarla olan bağlantısı bu noktada çağa tam olarak devrim yaratacak bir hareket olarak kabul görmektedir.

Ayakkabının teknik kısmına ait düzeneklerde, ayakkabının taban kısmında bir batarya yer almaktadır. Ayrıca yine bu düzenek için özel üretilmiş olan şarj panelleri, 3 saat gibi bir süre içerisinde tam dolum yaparak ayakkabının en az 10, en fazla 14 gün süresince telefonla bağlı kalarak kontrol edilebilir olmasına imkan tanımaktadır.

Nike Air Zoom Pegasus, Nike’ın çıkarmış olduğu piyasa genelinde en çok beğenilen ayakkabı modellerinden bir tanesidir. AirMax teknolojisinin izinde, farklı teknik özellikler de eklenerek ortaya çıkartılmış olan bu spor ayakkabısının hizmet ettiği unsur hız unsurudur. Genellikle koşu sporlarıyla ilgilenen bireylerin ve profesyonel koşucuların kullandığı bu ayakkabı modeli, hız konusunda kesinlikle harikalar yaratmanıza olanak tanıyacak koşulları sağlamakta ve kullanıcıları hem hızlı hem de çevik olmaya yöneltmektedir.

Koşu esnasında mühim olan 3 unsur bulunmaktadır. Bunlar hızlı olmak, koşu esnasında oluşacak ekstrem durumlara hızlı bir şekilde tepki verebilmek ve kontrolü her daim elde tutmaktır. Nike Air Zoom Pegasus da bu unsurların her birini eksiksiz olarak yerine getirebilmeniz için tasarlanmış bir ayakkabı olarak koşu esnasında hem hızlanmanızı, hem seri bir şekilde tepki kabiliyetine sahip olmanızı hem de ister açık hava koşularında, ister halı saha gibi alanlarda yapılan sporlarda gerçekleştirdiğiniz koşularda hareket kontrolünüzün elinizde olmasını sağlar.

Nike Air Zoom Pegasus teknolojisinde koşu esnasında ayağınızın yere ve çevre faktörlerine çarpma durumunda etkiyi deyimi yerindeyse emerek hızınızın kesilmesini engelleyebildiğini söylemek mümkündür. Aynı zamanda ayağın içe ya da dışa eğimli basmasını engelleyerek bacak kaslarınıza, tendonlarınıza binen yükün artmasının da önüne geçer. Bu etkiyi ayakkabının üretiminde kullanılan kullanılan kumaşlarda yer alan fiber dokuların basınçlı havayı emmesiyle gerçekleştirebilmektedir.

Bu teknoloji, çarpma etkilerini emmek ve daha sonra hızlı hareket etmeni sağlamak ve kaslardaki, eklemlerdeki ve tendonlardaki baskıyı azaltmak üzere eski şekline geri dönmek için basınçlı havayı ve sık dokunmuş fiberleri kullanır.

Nike Air Zoom Pegasus Modellerinin Farklılıkları Nelerdir?

İlk olarak bu konuda Nike Air Zoom Pegasus 35 (GS)  modelini örnek gösterebiliriz. Daha çok koşu sporuna yeni başlayan ya da uzun süredir koşuyla ilgilenip belirli sakatlıklar yaşayan kişiler için bu model kesinlikle en uygun Pegasus modeli olarak karşımıza çıkar. Bilek kısmı koşu esnasında gerilim yaşayan ve ağrı oluşan bileklerin bu problemlerinden kurtulmaları için birebir bir modeldir. Bununla birlikte yapı olarak file dokusuna sahip olan model, ayağın hava almasına da imkan tanımaktadır.

Nike Air Zoom Pegasus 36 modeli ise bir önceki modelden sonra çıkartılmış ve ayak konforunu yüzde yüz karşılayabilmesinin yanında biraz da ayağın ısınan alanlarının nefes alabilme oranını arttırabilmek adına özel olarak daha delikli bir file yapısı ile karşımıza çıkartılmıştır. Topuk kısmı da daha inceltilerek hızlanılan koşu sporlarında üst kısımdaki inceltilen dil tasarımıyla birlikte ayağın daha iyi kavranması sağlanmıştır.

Son olarak örnekleyeceğimiz Nike Zoom X modeli, bahsettiğimiz tüm bu koşu ayakkabılarının tabanlarında yer alan köpük teknolojisinin en hafifini ve en yumuşağını tasarımında barındırmaktadır. Hem hızlılığa, hem kontrol kabiliyetine hizmet ederken aynı zamanda enerji depolamaya da fayda sağladığından yüksek enerji sayesinde her daim daha hızlanan sporcular görebilmemize olanak sağlar.

Nike Dri-Fit teknolojisi, ıslaklıktan uzak koşullara sahip olunması için üretilmiş olan teknoloji harikası bir kumaş biçimidir. Ana içerik olarak polyester özellikler içeren bu kumaş, uzun süre kuru kalma olanağı sunarak yapılan egzersizlerde terleme kaynaklı oluşacak rahatsızlıkların kesin ve net olarak önüne geçebilmektedir.

Ter kontrolü özelliği sayesinde özellikle erkeklerin içlik olarak kullanmayı tercih ettiği bu ürünler, bunun dışında mevsimsel koşullara uygun olarak atlet, t-shirt, şort, uzun kollu t-shirt gibi örneklendirebileceğimiz Nike ürünlerinde bulunduğu için farklı mevsim koşullarında farklı kıyafet seçenekleriyle beraber yararlanılabilir bir kumaş özelliğidir.

Bahsettiğimiz kumaşın piyasa genelinde yaygınca kullanılmasının en önemli nedeni, bahsettiğimiz ter tutmama özelliği olduğundan fazlaca terleme durumu olan sporları yapan sporcuların en önemli kıyafet seçeneklerinden biri olan Dri-fit özellikli kumaşlar, hem teri oldukça kısa sürede buharlaştırmakta hem de vücudu mevsim koşullarına göre hızlı bir şekilde ısıtmakta, soğutmakta ve mevcut ısı koşullarını uzun süre korumaktadır. Aynı zamanda oldukça hafif yapıya sahip olan kıyafetler yumuşak bir his sağlayarak kullanıldıkları süre boyunca bireyleri asla rahatsız etmez.

Yazımızım genelinde bahsetmiş olduğumuz ter emici özellik, kumaşların üretiminde kullanılan mikro fiber yapılar sayesinde mümkün olmaktadır. Mikro fiber özellikler, kumaşa geçen ter ıslaklığını oldukça seri bir şekilde emerek kumaşın tüm yüzeyine dağıtır ve hızlı bir şekilde buharlaşmasını sağlar. Böylece kişi terlese de kumaş ıslak olarak tenine yapışmayarak rahatsızlık hissi vermez.

Nike Dri- Fit Cool Modeli

Dri-fit ürünlerinden olan Nike Dri-fit Cool, temel kuru tutma teknolojisi ile birlikte kumaşın hava alma seviyesinin de maksimum duruma getirilmiş halidir. Terin kumaş üzerinde kuruma süresini en kısa seviyeye çeken bu ürün, aynı zamanda çok yüksek nefes alabilir kumaş seviyelerinde üretilerek mevsim sıcaklıklarının yüksek olduğu süreçlerde kullanılarak kişinin her daim terden uzak normal ten sıcaklığında gezebilmesine imkan tanımaktadır.

Nike Dri-fit knit teknolojisi ise genelde kadın ve erkekler için üretilen atletlerde , t-shirt’lerde kısacası genel üst giyim ürünlerinde konforlu bir kuruluk arayanların tercih ettiği ürünlerden olmaktadır. Oldukça esnek ve yumuşak olarak dokunmuş kumaş yapısına sahip bu ürünler aynı zamanda dikişsiz olarak üretildiğinden sportif giyimin sevilen unsurlarından biri olarak seçenekler arasında yerini almıştır.

Nike Flyknit teknolojisi, esasen bir kumaş teknolojisi olarak ele alınabilir. Dünya devi markalar gelişen teknoloji ile birlikte gerek spor kıyafetlerde, gerek farklı yardımcı spor ekipmanlarında gerekse farklı sporlarda giyilmek üzere üretilen spor ayakkabılarında teknik olarak ekledikleri özelliklerin yanında bir de üretim malzemelerinde kullandıkları kumaş vb. ürünlerin de aynı şekilde son teknolojiye uygun olmasına oldukça özen göstermektedirler.

İşte o dev markalardan olan Nike da bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak Flyknit teknolojisini meydana getirmiştir. Bir kumaş teknolojisi olan bu kısım, özellikle ayakkabılarda kullanılmaktadır. En çok koşu ayakkabılarında göreceğimiz bu teknoloji, kumaş tipi olarak neredeyse yok denecek hafiflikte ipliklerin bir araya getirilmesiyle oluşturulur. Ayakkabı için dokunarak uygun hale getirilen kumaş, koşu ayakkabısı gibi ayakkabı türlerinde ayakkabının üst kısmında tek bir parça olarak yer alarak ayağın tam olarak sarılmasını ve ayakkabının içerisinde sabit kalabilmesini sağlamaktadır.

Koşucuların koşma sporu esnasında ayaklarının ani kabiliyet desteğinin olması, ayakkabının içerisinde ayaklarının öne arkaya ya da sağa sola kaymaması gerekmektedir. Bu gerekliliklerin gerçekleşebilmesi için de bu tip kumaşlar ayağı tam halde sararak tam hareket desteği sağlamaktadır.

Ayağın ayakkabının içerisinde olması gerektiği pozisyonda kalabilmesine imkan tanıyan Flyknit kumaş, aynı zamanda hem esnek bir yapıya sahip olup hem de ayağın ayakkabının içerisinde terleyerek kaymasını engellemek adına nefes alabilir özellikler de taşımaktadır.

Flyknit teknolojisiyle üretilen ayakkabı türlerinin desenlerine bakıldığında, örgü halinde meydana getirilebilen bir kumaş olduğundan ötürü farklı örgü desenlerine rastlamak mümkündür. Bunun nedeni modaya uygun olma gayesinden çok biraz daha işin teknik kısmıyla alakalıdır. Çünkü ayağın ayakkabı içerisindeki duruşu baz alındığında bazı noktaların/alanların ayağı daha iyi destekleyebilmesi için biraz daha sıkı bir şekilde dokunması gerekmektedir.

Nike Flyknit Koşu Ayakkabısı Modeli

Nike Flyknit koşu ayakkabısı, Nike markasının zaten hali hazırda profesyonel çoğu sporcuya sponsor olduğu modeller gibi koşu sporu alanında da profesyonel destek için üretilmiş özel bir ayakkabı türü olarak ele alınabilir. Bu ayakkabı sayesinde profesyonel koşu yapmanın keyfini deneyimleyebilmeniz mümkün olmakla birlikte aynı zamanda hem oldukça hafif yapıda olmasıyla, ayağı terletmeyen kumaş özelliğine sahip olmasıyla birlikte koşu sporu yapanların haricinde hızlı ve aktif bir hayat geçirenlerin ayaklarının rahat etmeleri açısından da sıklıkla kullanmayı tercih ettiği ve memnun kaldığı ürünler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nike Flyknit krampon, yazımızın genelinde bahsetmiş olduğumuz teknolojinin futbol ayakkabısı modellerine de uygulanarak yeni nesil krampon diyebileceğimiz ürünler olarak ele alınabilir. Bu kramponların üretimindeki kumaş yapısı ve ayakkabı şekli, standart olmuş kramponlardan ayrı olarak oldukça etkili bir teknoloji ile üretilerek hem ayak sağlığını hem de sahada hareket kabiliyetini en üst seviyelere taşımaktadır.

Nike Joyride Run Flyknit, Nike’ın koşu ayakkabısı alanında geliştirmiş olduğu taban destekleme teknolojisinin kullanıldığı modellerden bir tanesidir. Koşu sporu dünya genelinde oldukça sevilen ve sıklıkla uygulanan bir egzersiz olduğundan, sektör içerisindeki en başarılı ve büyük markalar da bu sporu sevenler için özellikle ayak sağlığını koruyacak ve performans arttıracak ayakkabı modelleri üretmeye özen göstermektedirler.

Nike markası da bu alanda öncü markalardan biri olarak geliştirdiği koşu ayakkabılarına bir yenisini ekleyerek Nike Joyride Run serisi ayakkabıları piyasaya çıkarmıştır. Özellik olarak tamamen koşuyu kolaylaştırmak ve ayakların rahat etmesini sağlamak adına üretilen bu ayakkabı, aynı zamanda ister uzun süreli ister kısa süreli koşular olsun; her egzersizin ardından bacakların ciddi anlamda dinlenebilmesine olanak sağlayan mikro kürecik teknolojisine de sahiptir.

Bahsettiğimiz bu mikro kürecikler, ayakkabının taban kısmında yer almaktadır. Bu sebepten ister 3 km, ister 10 km. koşun; her şart ve koşulda ayaklarınızın koşmaya başladığınızda attığınız ilk adım rahatlığında kalabilmesini sağlar. Yastıklama sisteminin temelinde yatan taban rahatlığının deneyimlenmesi süreci için en iyisini üretmeye dikkat eden uzmanlar, bu model için de hem erkekler hem kadınlar için farklı yastıklama kalıplarıyla en iyi performansı sağlamaya çalışmışlardır.

Koşu esnasında atılan her bir adımın önemi vardır. Çünkü ayağın vücut için sağladığı denge ve rahatlık, performansı direkt olarak etkilediğinden ayakları bu spor için en iyi taşıyacak ve en iyi destekleyecek modeli seçmek oldukça önemlidir. Nike Joyride Run Flyknit de attığınız her adımda sizi destekleyecek 10.000 mikro kürecik özelliği sayesinde her kişiye özel olarak yastıklama desteği sunmaktadır.

Nike Joyride Run FlyKnit Özellikleri Nelerdir?

Her kişiye uyum sağlayan Nike Joyride Run Flyknit yastıklama sistemi sayesinde, ayakkabının taban kısmında ayağın belirli noktalarına denk gelecek farklı dört noktaya özel mikro kürecikler yerleştirilmiştir. Atılan her adımda sıkışarak atılan adımı yumuşatan bu kürecikler, her kişinin adım sürecine ve basıncına uygun olarak hareket eder.

Ayağı tam olarak saran tasarımla oldukça hafif olarak ayağın ayakkabının içerisinde sabitlenmesini sağlar. Aynı zamanda nefes alan kumaş özelliği sayesinde ayağın ayakkabının içerisinde terlemesinin önüne geçer.

Ayakkabının tasarımında dış kısma yerleştirilen kauçuk malzeme, ayağın yere bastığı süreçlerde en çabuk aşınan ve darbelere açık olan kısımlarını koruyarak dayanıklılığı arttırmaktadır.

Global düzeyde bilinen bir marka olan Nike Zoom adını verdiği ayakkabı modelinde teknolojik unsurların sporcu kişilerin yararına en iyi nasıl kullanılabileceğini gözler önüne sermektedir. Zoom serisi özellikle koşu sporunun farklı alanları ile ilgilenen kişiler için oldukça gözde bir model olduğundan, bununla bağlantılı olarak farklı zeminlerin her birinde yüksek performans elde edebilme garantisi sunmaktadır.

Taban teknolojisinin oldukça önemli olduğu günümüz ayakkabı teknolojilerinde, Nike markası sektörde devleşmiş bir isim olarak bu ihtiyaçların göz önünde bulundurulduğu oldukça elverişli modelleri piyasaya sürmektedir. Böylelikle kullanıcılar her daim kendi performanslarından ve ayak sağlıklarından memnun olacakları süreçler geçirmektedirler.

Nike zoom taban özellikleri konusuna detaylı olarak değinirsek, öncelikle bu ayakkabının kendisinden çok daha önce üretilmiş bir model olan Air serilerinde yer almış taban yastıklama teknolojisini barındırdığını söylemek mümkün olacaktır. Bu aşamada üretim süreçlerinde öncelik olarak tutulan hedeflerin arasında bu yastıklama süreçlerine bağlı olarak hafiflik durumu da ele alınmakta.

Nike Zoom Taban Teknolojisi

Bilindiği üzere, spor yapılırken kullanılan ayakkabıların ayak sağlığının göz önünde bulundurarak üretime sokulması oldukça önemli bir noktadır. Bu noktanın bilincinde olan profesyonel markalar da, hem her spor dalına öze teknik detayların var olduğu hem de genel olarak ayak sağlığını koruyucu özellikleri bir arada değerlendirerek rağbet görecek ayakkabı modellerini üretmeyi tercih etmektedirler.

Taban özellikleriyle birleşen hareket kabiliyeti de, ayakkabının iç tabanında parmak ucundan topuğa kadar uzanan fiber bağlar ile daha mümkün hale getirilmiştir. Bu özellikler sayesinde kişiler attıkları her adımda daha rahat ayak hareketi sağlarken aynı zamanda zemin tutuşunu da kuvvetlendirir.

Her adımınızda bir sonraki adımınız için ayağınızı destekleyip ittiren bu yapılar, siz ayağınızı kaldırdığınızda eski haline dönerek bir sonraki adımınızda tekrardan tutup itiş özelliklerini sergiler. Ayakkabının üretim aşamasında bu özelliği ile ilgili yapılan testlerde adımların hızlandırılması adına da olumlu etki yarattığı görülmüştür.

Primaloft teknolojisi, kumaş teknolojilerinde oldukça faydalı olan ve geliştirilmiş en iyi teknolojiler arasında kabul edilen bir tasarım olarak ele alınabilir. Tekstil dünyasında; özellikle bir etkinlikle uğraşan (spor dalları gibi) kişilerin kullandıkları ekipmanları, ayakkabıları ve kıyafetleri ilgilendikleri alana göre seçmeye çalıştıkları bilinen bir gerçektir. Her türlü spor dalına özel kıyafetler, ayakkabılar ya da ekipmanlar da gelişen teknolojinin izinde belirli özellikler eklenerek üretilebildiğinden pek çok teknolojik öge geliştirilip bu olanaklardan sonuna kadar faydalanılıp faydalı kumaş biçimleri meydana getirilmektedir.

Özellikle geliştirilen kumaş çeşitlerinde, öncesinde tüm dünya devi markalar ve kumaş üretimi konusunda iddialı olan firmalar geniş bir araştırma-geliştirme sürecinden geçmektedirler. Bugüne kadar ortaya çıkartılmış olan teknolojiler, bulundukları çağa damga vurmuş olup aynı zamanda marka prestijini de müthiş oranda arttırmışlardır.

Nike, Adidas vb. şeklinde örneklendirebileceğimiz markalar, bugüne kadar ürünlerine eklemiş oldukları sıvı emilimini önleyici, ısı koruyucu, terleme önleyici vb. özellikler sayesinde tüm dünyada kullanıcılar tarafından başarı oylarını toplayarak her daim daha iyisini üretmeye ve uygulamaya yönelik çalışmalarına devam etmektedirler.

Kumaşlar İçin Primaloft Teknolojisi

Tamamen yalıtım özellikleri içeren bir teknolojisi olan Primaloft kumaş teknolojisi, markaların içerisinde bulundukları ürün segmentlerinde fark yaratılması adına oldukça elverişlidir. Özellikle ıslaklığa, soğuğa, terlemeye çok müsait sporlarla ilgilenen kişilerin muzdarip oldukları bu sıkıntıların önüne geçilebilmesi için kıyafetlerde, ayakkabılarda ve giyilebilir spor ekipmanlarında sıklıkla kullanılmaya başlanan bu teknolojinin git gide yaygınlaştığı görülür.

Islaklığın yoğun olduğu mevsimlerde yapılan sporlarda, terlemenin yoğun olduğu kondisyon gerektiren sporlarda, dağcılık gibi ekstrem sporlarda ve daha bu şartların oluşması muhtemel olacak şekilde örneklendirebileceğimiz hareketliliklerin olacağı spor dallarında insan vücudu doğası gereği ıslaklıktan, terden ve soğuktan bir süre sonra rahatsızlık duyabilmektedir. İnsan vücudunun ortalama sıcaklık derecesi 36,5 olduğundan bu dereceyi daha aşağıya çekecek koşullarda koruyucu olarak devreye giyilebilir teknolojiler girmektedir.

Primaloft koruyucu teknoloji içeren ürünler kullanıldığında ıslaklıktan uzak kalınmakta, terleme ve vücudun bu ıslaklıktan etkilenme problemi ortadan kalkmakta ve vücuda zararı dokunacak fazla üşüme durumundan kurtulunup vücut her ortam koşulunda sıcak, kuru ve rahat hissettirilebilmektedir.

Therma sphere teknolojisi, her geçen gün geliştirilen giyim sektörü teknolojilerinde oldukça kıymet gören özelliklere sahip olan bir kumaş teknolojisidir. İster sporcu olsun, ister normal hayatında sportif tarzı benimsemiş bireyler olsun, ister sıcaklık konusunda ekstra olanaklara ihtiyaç duyan kişiler olsun her grup için söylenebilecek ortak nokta kullanılacak kıyafetlerin, ayakkabıların ya da ekipmanların belirli başlı bir takım özelliklere sahip olmasının istendiğidir.

Bu noktada da özellikle giyim kumaşlarında ve ayakkabılarda teknolojinin gelişmesiyle artık çok fazla markanın kullandığı özelliklerden biri olarak Therma sphere karşımıza çıkmaktadır. Vücut ısısının korunabilmesi istisnasız hepimiz için sağlığımız adına önemli bir unsurdur. İşte bu sıcaklığı koruma ve konfor alanını sağlama ihtiyacı da kullanacağımız ürünlere Therma sphere özelliği eklenerek mümkün kılınmıştır.

En basit haliyle soğuk havalarda vücudunuzun sıcak ve kuru kalabilmesi için geliştirilen bir kumaş teknolojisi olarak ele alınan bu kumaşlar, Nike tarafından da pek çok çeşit üründe özellik olarak kullanılmıştır. Montlar, ceketler, eşofmanlar, bereler, uzun kollu t-shirt’ler, ayakkabılar gibi örneklendirebileceğimiz bu ürünler soğuk havalarda kullanıldığında her daim vücudunuzu sıcak hissetmenizi ve soğuk koşullarda yaptığınız sporlarda asla üşümekten dolayı performans düşüklüğü yaşamamanızı sağlamaktadır.

Yazımızın genelinde anlattığımız gibi, sıcaklık hissini birinci öncelik olarak kabul edip o isteğin üzerine geliştirilen bir kumaş teknolojisi olan Therma sphere, Nike markasının pek çok ürününde hali hazırda kullanılmaktadır. Özellikle koşu sporuyla ilgilenen erkeklerin ve kadınların Nike’ın bu özellikteki ürünlerine rağbet gösterdiği bilinir.

Gerçekleştirilecek spor performanslarında giysilerin oldukça hafif ve rahat olması, nefes alabilmesi için özellikle dikim kısmında mikro file kareler kullanılması ve sıcaklığı koruyucu materyal özellikler sayesinde yüzde yüz verim alınarak hiçbir koşuldan etkilenmeden rahatlıkla spor yapılabilmektedir. 

Goretex, giyim ürünleri ve ayakkabı üretiminde kullanılan teknolojik bir kumaş çeşididir. Kumaş çeşidi olarak farklı bir teknolojiye sahiptir ve genelde giyilen ürünlerdeki ıslanma/nemli kalma gibi sorunlara çözüm olabilmesi amacıyla bu ürünlerin tasarımlarında en önemli nokta olarak kullanılır.

Kumaş yapısı olarak yakından incelendiğinde, bir santimetre karelik alanında yaklaşık 1,5 milyar gözeneğinin olduğu belirlenmektedir. Bu gözenekler yapısal olarak çok minik olduklarından kumaştan herhangi bir sıvı taneciğinin geçmesi mümkün olmamaktadır. Ancak ve ancak kumaş geçirgenliği buhar molekülleri söz konusu olduğunda gerçekleşmektedir.

Bu kumaşın üretim aşaması ele alındığında ise polyester, nylon gibi sentetik özellik içeren kumaşların üzerine ısıl işlem uygulanarak yapıştırıldığı söylenebilir. Bu sayede hem su geçirmeyen hem de rüzgar geçirmeyen özellikli kumaşlar elde edilebildiği gibi aynı zamanda kıyafetler ve ayakkabılar da nefes alabilir özelliğe sahip olmaktadırlar. Sonuç olarak hem ayakkabılar hem de kıyafetler ıslaklığı ve rüzgarı tenden uzak tutarken aynı zamanda her daim daha kuru ve konforlu hissetme ihtiyacınız karşılanmaktadır.

Goretex Teknolojisinin Önemi

Goretex teknolojisi özellikle herhangi bir spor dalıyla ilgilenen bireylerin kendi egzersizleri esnasında rahat ve kuru hissedebilmeleri adına oldukça önemli bir teknolojidir. Çünkü giyilen kıyafetlerde de ayakkabılarda da hem vücudun hem de ayakların aktiviteden kaynaklı olarak terlemesi oldukça mümkün olduğu için rahatsız hissetmemek için kuruluk hissettirmesi önceliği şarttır.

Kullanılan ürünler ne kadar uygun teknolojide olursa bireyler de o kadar rahat egzersiz yaparak kullandıkları giyim ürünlerinin ve ayakkabılarının içerisinde keyifli hissetmektedirler. Örnek verilecek olursa; bir ürünün sadece su geçirmezlik özelliği olması, onu kullanım rahatlığı için uygun bir ürün kategorisine sokmak için yeterli olmamaktadır. 

Bunun nedeni, kuruluk sağladığı kadar aynı zamanda kumaşının da nefes aldırır özellik barındırıyor olması ihtiyacıdır. Yapılan sporlar esnasında suya dayanıklı kumaştan üretilen kıyafetleriniz ya da ayakkabılarınız nefes alır özellikte değilse, teriniz içeride hapsolacağı için ıslaklıkla karşılaşma durumunuz ortaya çıkacaktır.

Saydığımız bu özellikler kapsamında, Goretex kumaş özeliklerine sahip olan kaliteli markaların kaliteli ürünlerinden kullanıyor olmak her anlamda avantaj sağlayacak bir durumdur. Alt giyim, üst giyim, şapka, eldiven, ayakkabı ürünlerinizi ilgilendiğiniz spor dalına uygun olarak alırken mutlaka kumaş özelliklerini de göz önünde bulundurup Goretex teknolojisi kullanılan kumaşlardan tercih yapmaya özen göstermeniz önerilir.